Kesan Sac
Türkiye’nin sayılı çelik servis merkezlerinden birine sahip olan Kesan Sac,
zengin ürün portföyü ile müşterilerine çözüm sunuyor
Modern üretim teknikleri ve geniş ürün yelpazesi ile otomotiv ve beyaz eşya sektörü başta olmak üzere çok sayıda sektöre hizmet veren Kesan Sac aynı zamanda Türkiye’nin sayılı çelik servis merkezlerinden biri konumunda. Kesan Sac Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Hinze ile firmaları, ürünleri ve çelik servis merkezi faaliyetleri hakkında konuştuk.
Firmanızın kuruluşu hakkında bilgi verir misiniz?
Kesan Sac, 1984 yılında kurulmuş olup, Türkiye’nin önde gelen çelik servis merkezlerinden biri olarak sektörde yerini almıştır. Kuruluşumuzdan bu yana, çelik sektöründeki değişimlere uyum sağlamak ve müşteri ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilmek amacıyla sürekli olarak kendimizi yeniledik. Bu süreçte, modern üretim teknikleri ve geniş ürün yelpazemizle sektörde sağlam bir konum elde ettik.
Faaliyet alanlarınız ve ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Kesan Sac olarak, yassı çelik ticareti başta olmak üzere, paslanmaz çelik, alüminyum hadde profilleri ve uzun ürünler gibi geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. Üretim tesislerimizde dilme ve boy kesme hatları ile otomotiv, beyaz eşya, savunma sanayi gibi sektörlere hizmet veriyoruz. Bunun yanı sıra, enerji ve inşaat sektörlerinde de faaliyetlerimizi artırarak müşterilerimize geniş kapsamlı çözümler sunuyoruz. Üretim süreçlerimizde en son teknolojileri kullanarak, kaliteli ve rekabetçi ürünler sunmayı amaçlıyoruz.
Hangi sektörlere çözüm sunuyorsunuz?
Kesan Sac olarak, başta otomotiv ve beyaz eşya olmak üzere, savunma sanayi, enerji, inşaat ve yan sanayilere hizmet veriyoruz. Bu sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik olarak, özel nitelikli çelik ürünleri geliştiriyor ve tedarik ediyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için, sektörel uzmanlığımızı ve teknik bilgi birikimimizi kullanıyoruz.
Yılın ilk yarısını firmanız açısından değerlendirir misiniz?
2024 yılının ilk yarısı, Kesan Sac için oldukça verimli geçti. Global pazarlarda yaşanan belirsizliklere rağmen, iç piyasada ve ihracat pazarlarında güçlü bir performans sergiledik. Özellikle otomotiv ve inşaat sektörlerine yönelik ürünlerimizde önemli bir talep artışı gözlemledik. Bu dönemde, üretim kapasitelerimizi artırarak ve operasyonel verimliliğimizi geliştirerek hem ciro hem de karlılık anlamında başarılı sonuçlar elde ettik.
Çelik sektöründe yeşil enerjiye geçiş süreci nasıl ilerliyor?
Yeşil enerjiye geçiş, çelik sektöründe kaçınılmaz bir dönüşüm yaratıyor. Elektrikli ark ocakları ile çelik üretimlerinin arttığını görüyoruz. Bu sayede sadece üretimde değil, geri dönüşümde de karbon ayak izinde tasarruflar sağlamaktadır. Ancak bu dünya genelinde bir yılda salınan yaklaşık 37 milyar tonluk CO2 salınımın yanında ne kadar önem arz edecektir?
Avrupa’nın 11 milyon ton/yıl kapalsiteli bir çelik üreticisinin sadece 2,5 milyon ton yeşil çelik üretimi için yapılması planlanan ve başlanılan yatırım tutarı 2 milyar Euro’dur. Bu örneği neden veriyorum? Tüm dünyada toplam CO2 salınımının %60’ını dünyanın en büyük ilk 50 şirketi yapmaktadır. Bu şirketlerin içinde çelik üreticisi bulunmamaktadır. Burada asıl dikkatin çekilmesi gereken şirketler petrol, doğal gaz ve kömür üreticisi enerji şirketlerdir. Karbon ayak izininin en yüksek olduğu ülkeler arasında ilk sıraları Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkelerin aldığı dikkatlerden kaçırılmamalıdır. Öyle ki bu ülkelerin kişi başı karbon ayak izi miktarları ABD’nin bile 2,5 katına ulaşmaktadır. Alman WirthschaftsWoche’de yayınlanan ve 10 sektörü konu alarak yapılan araştırmalarda da enerji sektörünün CO2 salınımında başı çektiği, karbon ayak izinin azaltılması konusunda da her hangi bir aksiyon planlamadıkları görülmüştür. Kaldı ki bu şirketlerin alacağı %1’lik bir önlem dahi 1 yıl gibi kısa sürede çelik sektörünün bugünden alacağı önlemlerin önümüzdeki 10 yıl sonra hayata geçeceğini ve etkisini kıyaslarsak çözümün yanlış yerlerde arandığı görülecektir.
Türkiye çelik sektörü, Avrupa Birliği’nin karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik baskılarıyla karşı karşıya. Bu baskıların sektöre ve firmanıza etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin karbon salınımı dünya ortalamasına göre düşük olsa da, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi düzenlemeleri, sektörümüz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Bu düzenlemeler, Türk çelik üreticilerini karbon emisyonlarını azaltmak için maliyetli yatırımlar yapmaya zorluyor. Bu durum, özellikle küresel rekabet gücümüzü zayıflatacaktır. Çünkü Avrupa’da yeşil çelik yatırımlarına devlet de dahil edilmektedir ancak ülkemizin içinden geçtiği bu zor süreçte sektörümüzün böyle bir destek alabileceğini düşünmüyorum. Gelişmiş olan ülkelerin ülkemizde yapılacak olan bu yatırımlara destek vermeleri sağlanmalıdır.
Hatice Hinze
Kesan Sac Yönetim Kurulu Başkanı