73 Yıllık Tecrübe: Nursaç Endüstriyel Havalandırma
73 Yıllık Tecrübe:
Nursaç Endüstriyel Havalandırma
1950 Yılında Kızlarağası Hanı içerisindeki 10 metrekarelik bir dükkanda, Ali İhsan Gürsöz tarafından tenekecilik ve sıhhi tesisat işleri ile temeli atılan Nursaç Endüstriyel Havalandırma Şirketi, bugün Ali İhsan Gürsöz’ün iki oğlu A.Sait ve S.Hilmi Gürsöz ile geleceğe taşınıyor.
Bugün Dört bin metrekarenin üzerinde kapalı alanda, Meksika’dan Hindistan’a bir çok ülkeye ihracat yapan dev bir firma olarak yoluna devam eden Nursaç Endüstriyel Havalandırma’nın öyküsünü Genel Müdürü Ahmet Sait Gürsöz ve Genel Müdür Yardımcısı Salih Hilmi Gürsöz ile konuştuk.
Öncelikle kuruluş öykünüzü ve bugüne geliş hikayenizi anlatır mısınız?
S.Hilmi Gürsöz: Bugünkü Nursaç Endüstriyel Havalandırma’nın temeli, 1950 senesinde babamız Ali İhsan Gürsöz tarafından atıldı. Kızlarağası Hanı’nda 10 metrekarelik bir dükkanda babam tenekecilik işleri, sıhhi tesisat, pis su, temiz su tesisatları yaparak işe başladı. O günün şartlarında artı bakır termosifonların imalatı, bakım, onarım tamiratı ve kurulumunu da yapıyordu. Babam ilkokul mezunuydu ancak eğitimin önemini her zaman bildi ve bugünkü mühendislik firmalarının yaptığı havagazı proje çizme ve imza yetkisine sahipti. 1970 yılına kadar 10 metrekarelik bir dükkanda faaliyet gösterdi, sonrasında 1. Sanayi Sitesi’nde 50 metrekarelik dükkana taşındı. O yıllarda abim A.Sait Gürsöz ile beraber biz de işe dahil olduk. O yıllarda da benzer işler yapıyorduk. Un, makarna, tütün, pamuk vb. fabrikalarının tenekecilik, havalandırma işlerini üretip montajını yapmaktaydık. O yıllarda İzmir’in kalbur üstü firmalarıyla (Piyale, Turyağ, Kartal Makarna, İzmir Yün, Taç Sanayi vb.) çalışmaktaydık. Babamın az evvel proje çizme yetkisi olduğunu belirtmiştim, babam paydoslardan sonra çantasını alıp Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi’ne giderek teknik resim dersi alırdı. Eğitime inandığı gibi bütün çocuklarını da okuttu. Biz 5 kardeşiz. Ben Çınarlı, abim ise Mithatpaşa Sanat Okulu mezunudur. Bu şekilde 1992 yılına kadar geldik ve 1. Sanayi Sitesi’nde ki yerimiz de dar gelmeye başlayınca, hem şirketleşerek Nursaç Endüstriyel Havalandırma adını aldık hem de Pınarbaşı’nda 400 metrekarelik yeni bir tesise taşındık. 2007 yılında da Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ne gelerek bin beş yüz metre kare kapalı alanda üretim yapmaya başladık. 2022 Yılında ise Sasalı/Çiğli Bölgesi’ne gelerek Yedi bin beş yüz metre kare alana geçiş yaptık ve üretimlerimize halen tüm hızıyla devam etmekteyiz. Artık özellikle toz, gaz, duman ve koku toplama filtreleri üzerine ağırlık verdik, bir bakıma filtreler daha geniş alana ihtiyaç duyduğu için Sasalı Bölgesi’ne gelip fabrikamızı büyüttük. Gelişmekte olan endüstri de artık olmazsa olmaz üç konu günlük yaşamımıza girdi. Bu üç konu, İnsan Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre’den oluşmaktadır. İş kolumuz olarak şu an da ağırlıkla, önceden belirttiğim konularda tozsuz, kokusuz ve dumansız üretim için filtreler geliştiriyor, anahtar teslimli filtre projeleri hizmeti sunan ve sektöründe önde gelen firmalardan biri olarak faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.
2022 yılı sizin için nasıl geçti, değerlendirir misiniz?
A.Sait Gürsöz: 2021 yılının sonunda 2022 hedeflerimize ulaştık ve hatta geçtiğimizi söyleyebilirim. Yurt içi hedeflerimizle birlikte ihracat hedeflerimizi de tutturduk ve her geçen gün üzerine koyarak ilerlemekteyiz. Bu süreçte hiç durmadık, bütün projelerimizi planlı ve zamanında teslim ederek yeni kurulan tesisleri çalıştırdık. Bunu da kalitemize ve uzun süreler beraber çalıştığımız ekibimize bağlıyorum. Sektörde takdir gören, memnuniyeti fazla olan bir firmayız. Bunu sağlayan da, sağlam, yetkin ve başarılı olan ekibimizdir.
2023 yılını nasıl öngörüyorsunuz?
A.Sait Gürsöz: Kendimize 2022 yılını aşacak hedefler koyduk. Sanayi Bakanlığı ve TÜBİTAK ile görüşmelerimiz sürüyor ve 2022 yılında bir Ar-Ge Merkezi kurduk. Bunu da 2023 yılında daha da ileriye taşıyıp orada ki gelişimlerimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Bizim işimiz filtre üzerinde çalışmaya ve geliştirmeye açık bir alan. Daha küçük, daha hafif ve daha uygun fiyatlı ancak çok daha etkili ve verimli filtreler üretmek mümkün. Bunları yapabilmek adına Ar-Ge birimimizi ve ekibimizi kurduk ve tüm hızımızla bu alanda da gelişimlerimize devam etmekteyiz. Bununla birlikte, Yurt içi ve Yurt dışı satışlarımızı daha da ileri seviyeye taşıyıp günden güne büyüyerek Sanayi sektöründe katkıda bulunmaya devam etmek önde gelen hedeflerimiz arasında.
İhracat yapıyorsunuz, nerelere ihracatınız var?
S.Hilmi Gürsöz: Genel üretimimizin %50’si ihracat diyebilirim. Amerika Birleşik Devletleri’nden Hindistan’a, Meksika’dan Türki Cumhuriyetleri’ne, Afrika ülkelerinden Çin’e kadar 25’ten fazla ülkeye ihracat yapmaktayız. Bu konuda Çin önemli bir örnek olarak gösterilebilir, çünkü filtre gibi bir ürünü Çin’e ihraç etmek büyük bir başarıdır. Tereciye tere sattık diyebilirim. Bu da bizim kalitemizi göstermektedir. 2023 yılında da mevcut ülkere ihracat yapmaya devam edip yeni ülkelerle birlikte de ihracat ağımızı genişletmek için çalışmalarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz.
Ekonomiyi nasıl değerlendiriyorsunuz, 2023 yılını nasıl görüyorsunuz?
A.Sait Gürsöz: 73 yıllık bir firma olarak çok fazla kriz, enflasyon ve devalüasyon gördük. Bazısı büyük fırsatları da kendiliğinden getirdi, bazıları ise büyük zorluklar yaşattı. Ama, hepsini aşmayı bildik. 5 Nisan kararlarında yükseldik, 2009 yılında ABD’de başlayan Mortgate krizi de tam tersine bizi ciddi anlamda zorladı. Endonezya ile büyük bir iş yürütüyorduk, dünya piyasaları domino misali yıkılmaya başlayınca biz de o dönemde etkilendik ve zorlandık. Krizin bizi etkileyen kısmı Mısır ve Vietnam’da kurulacak olan ve çok büyük anlaşmalarını yapmış olduğumuz projelerin iptal olmasıydı. Ancak bugünden geriye bakınca, bütün krizleri bir şekilde aşmayı başardık, şerbetlendik diyebiliriz. Bugün ciddi bir kur krizi ile karşı karşıyayız, ortalık toz duman ancak biz sanki hiçbir olumsuz faktör yokmuş gibi üretmeye, çalışmaya, yeni modern CNC makinaları alarak yolumuza devam ediyoruz. Sanayi tesislerinin çoğu böyle, Türkiye sanayisi olarak bu kadar sıklıkla krizle karşı karşıya kalınca, onlarla mücadele etmeyi ve onlarla beraber hayatta kalmayı öğrendik sanırım. Türkiye sanayisi bu şartlarda bile ayağını gazdan çekmiyor. Hatta her iyide bir kötü, her kötüde de bir iyi hesabı, faydası da oldu bu krizin. Sektörümüzde merdiven altı, kayıt dışı çalışan firmalar çok fazlaydı. O tarz çalışan firmalar bu krizde azaldı. Ayakta kalan firmalar ise, planlı, programlı, hakkaniyetli ve kaliteli üretim yapan firmalar oldu. 73 senelik bir firmayız, sabah bir iş görüşmesi yaptık. Bir fabrika kuran iş insanı diyor ki, “Fabrikamın içerisinde kurulacak her teçhizat için iki, üç alternatifli görüşme yapıyorum. Bir tek sizin alternatifiniz yok, tercih etmiyorum, neyse fiyatınız söyleyin ve işe başlayın.” Bu sözler bizim 73 yıllık kalitemize, işçiliğimize ve iş ahlakımıza güveni gösteriyor. Bu da bizim için en büyük zenginliktir.